27.11.07

son elveda

35'i devirdik bızdıkla. Dikkat edersen adı hala yok, bızdık, bıdık, tekmelerden dolayı vandam,bayrama denk gelme ihtimali yüzünden bayram, kurban, kavurma gibi bilimum cıvıkça isimlerle çağırıyoruz oğlanı. Sağlık olsun diyeyim, ne denir ki başka?

Aile ve mahalle baskısı sonucu bugün itibariyle işten ayrılıyorum. İzin sonrası döner miyim biraz karanlık. O yüzden biraz buruk içim. Hoş düşününce burada iyi para kazanmanın haricinde çok neşeli zamanlar geçirdim diyemem, aklımda kalan koca bir can sıkıntısı. Yine de keyifli yanları yok değildi, insan -hele de ben- bağlanıyor demek ki.

Doğuma kadar epeyce var, evde ne yapacağım diye kara kara düşünmeye başladım şimdiden. Gerçi temizlik günleri paso evden kaçmam lazım, yardımcı kadınla 1 saatten fazla zaman geçirirsem tansiyonum oynuyor zira. Çikolata için keseler hazırladı annem, üşengeçlik girdaplarında sürüklenmezsem kalan günlerde fimodan süsler yapmak istiyorum. Bebeğin yıkanıp ütülenecek eşyaları, okunacak kitaplar, seyredilecek filmler var. Havalar bozmasaydı bant yerine açık havada uzun yürüyüşler planlamıştım ama bugün itibariyle kış geldi, bu da biraz hayal oldu. Öyle böyle geçecek işte zaman.

"Doğum öncesinde doğum sonrası depresyonu anksiyetesi" diye birşey varsa ufaktan onu yaşamaya başladım sanırım. Hergün "doğumdan sonra depresyona girmeyeceğim, doğumdan sonra depresyona girmeyeceğim" diye telkinde bulunuyorum kendime. O dönemde annemler bir süre bizde kalacak, Hanereisi de evde daha çok zaman geçirecek tabii, hüküm sürecek hengame, gürültü, kalabalık, ortaya çıkması çok muhtemel gerginlikler, üstüne bebeğin bakımıyla ilgili endişeler, uykusuzluk, yorgunluk filan zaten şimdiden geriyor beni. Hiçbir şeyin kontrolünü ele alamayacakmışım gibi geliyor. Bir şeyi kırk kere söylersen olur teorisi tek dayanağım. ElifŞafak'ın kitabını da alıp okumalı ama o 10 ay filan çekmiş, iyice beter umutsuzluğa düşmekten korkuyorum.

Sanırım şimdilik bu kadar. Bundan sonra muhabiriniz ben yaman sarı saman (demezsem çatlardım) size evden bildireceğim. Hadi bakalım.

9.11.07

33 biterken

Çok boşladım burayı, ama karnımdaki festival dışında heyecanlı birşey olduğu yok. Ev, iş, yemek, uykudan ibaret oldu hayat. Bir tek sık sık sinemaya gidiyoruz, bebeklerin artık iyi duyabildikleri için bu aylarda sinemadaki yüksek sesten hoşlanmadıklarını okumuştum ama bizimkinin keyfi yerinde gibi. Ay sonunda bir konsere gideceğiz, bakalım tepki verecek mi.

Aslında ufak bir heyecan yaşadık geçen hafta, düştüm. Akşam karanlığında, bir yandan çantamda araba anahtarını arayıp bir yandan merdivenden inerken son basamakta ayağım boşluğa geldi ve güm! Nasıl becerdim bilmiyorum ama kendimi dört ayak üstüne atmayı başardım. Ödümün patlaması haricinde bir şey olmadı gerçi ama yine de hastaneye gittik. Doktorum acildeki nöbetçilere her ihtimale karşı NST talimatı verdi. Geçen haftadaki kontrolümde "NST'ni daha sonra yaparız." demişti, kısmet bu haftayaymış demek ki. 10 dakika demişti ama hemşireler yarım saat uygun buldular, biz de oğlanın kickbox sesleri eşliğinde hastanenin doğum kısmını etüt etmiş olduk, beğendik, yine gelecek ben.

Hanereisi yine arazi. Üstelik daha isim de belirleyemedi(k). Anonim diyeceğiz bu gidişle. Olur da erken gelmeye filan karar verirse rezil olacağız etrafa. Bir de daha hastane için hiçbir şey almadım. Annem benden daha telaşlı, harıl harıl çikolata kesesi dikiyor; bıraksam içinin çikolatalarını alacak. Bense hala daha çok var modundayım. Uygun bir geceliğim bile yok, o kadar.

Yattığım aynı pozisyonda uyanan, deliksiz uyuyan ben artık sabaha kadar yatakta fırıl fırıl dönüp duruyorum, üstelik bu kadar kocaman bir göbekle çok da zorlanarak. Koltuktan kalkmak ve yattığım yerden doğrulmaksa en büyük eziyet, bazen kendimi ters dönmüş kaplumbağa gibi hissediyorum. Hergün yürümesem hepten küreselleşeceğim demek ki. Aynada kendimi tanıyamıyorum. Bu süreci 7-8 kilo alarak geçirenler mutant filan olsalar gerek. Mesela şu az kilo alan meşhur manken kızımız benim başladığım kiloda bitirmiş 9 ayı. Bense kendimi mutfaktan alamıyorum, hem yapmak hem de yemek anlamında. Sonra fırsat bulamam diye elimdeki daha önce denemediğim tariflerden yapıyorum (ki koca bir klasör tutuyor kendileri), evde iki kişi olunca da fazla fazla yiyorum. Bu denemeler ne hikmetse ve maalesef genelde pasta çeşitlemeleri üzerine oluyor. Tanrım, birazcık irade istiyorum, azıcık!