pembe mi mavi mi
3,5 ay itibariyle durum raporu: perişanım stop imdat stop
Bulantılar geçeceğine iyice arttı, önceden sadece midem boşken bulanırdı, şimdi yesem de kar etmiyor. Doğru dürüst beslenemiyorum, bu da müthiş suçluluk yaratıyor tabii. Halbuki kendimi süper sağlıklı bir döneme o kadar hazırlamıştım ki, patlayana kadar meyve sebze yiyecek, omega 3'ümü, vitaminimi, suyumu, sporumu ihmal etmeyecek, üstüne saçıma cildime de iyi bakıp bu dönemi hasarsız atlatacaktım. Gel gör ki kader ağlarını öyle örmemiş işte. Bütün gün kustum kusacağım diye geziyorum, sıcaktan ve midemin yanmasından zar zor uyuyabiliyorum, gece 10 kere filan tuvalete kalkıyorum, sabaha karşı daldığımdaysa önce sesi sonuna kadar açık cami hoparlörleri sayesinde imamlar kulağımın dibinde haykırıyor adeta, onlardan bir saat sonra da yan taraftaki inşaat işçileri mesaiye başlıyorlar. İyi dinlenemediğimden yürümeye halim, yüzmeye gidesim de olmuyor, bulantıya az da olsa iyi gelen yegane şey ekmek olduğundan vücudum gittikçe amorflaşıyor, dır dır dır, vır vır vır. Ama ama bu çok mutlu bir dönem olacaktı sözde, 3. aydan sonra çok enerjik olacaktım, nerede devlet, nerede verilen sözler?
Neyse tecrübeler bunların geçici olduğunu söylüyor, 2 hafta daha veriyorum ben de, geçti geçti, geçmedi ... geçmedi, çekeceğiz mecbur, yapacak bir şey yok.
Bir de cinsiyet sorunsalı var tabii. Bu sene doğum yapacak ne kadar tanıdığım varsa blogcular da dahil) oğlu olacak. Biz hanereisiyle bugüne kadar hiç renk vermedik bu konuda. Kayınvalidem (ki onun bu konuda merak ettiği yegane şey bu, yüklü miktarda bahse filan mı girdi bilmem) haricinde aileden kimsenin de umrunda değilmiş gibi görünüyor (gerçi kardeşim yaramaz oğlundan sonra bana uslu bir kız diliyor, annem "içime kız gibi doğuyor vallahi, ayy ne şirin" diyerek "tarafsızlığını" sergiliyor, kardeşimin eşi "bizimkine azmaya eküri lazım" diyerek oğlan istediğini dürüstçe dile getiriyor, bu durumda tek tarafsız, ya da tarafsız görünen sadece benim doğru dürüst yemek yiyemememi dert edinen babam ve hanereisi kalıyor galiba). Baştaki problemler, yaş meselesi filan "sağlıklı olsun da" lafını en içten şekilde söyletti bize ama sular durulup işler yolunda gitmeye başlayınca benim bilinç altına ittiğim en pis arzularım su yüzüne çıkmaya başladı; itiraf ediyorum: kız istiyorum ben ya. Tamam sağlıklı olsun, akıllı, güzel, söz dinler, neşeli, sevimli, hayırlı vs. olsun ama bir de kız olsun lütfen. Gözümü kapayınca hayalimde canlandırdığım bebek-çocuk hep kız niyeyse, oğlan çıkarsa alışana kadar epeyce bocalayacağım sanırım, siparişim öbür türlü ya.
Gerçi yine kuyruğu dik tutup bu aralar belli olmuş olmasına rağmen 2 hafta sonraki kontrolü bekliyorum. Kendimi çok kaptırmamaya çalışıyorum ama yine de, bakalım hayırlısı.